Translate

9 Eylül 2012 Pazar

GELECEK SAĞLIKLI NESİLLER BİZLERİN ELİNDE!!!








Ne mutlu bana ki bahçemin bir bölümünde kendi ektiğimiz sebze ve meyveleri yetiştiriyorum. Çocuklarımla beraber topladığımız sebzelerimiz, meyvelerimiz sofralarımızde yer alıyor. Hiç bir katkı maddesi koymaksızın tamamen doğal yöntemlerle yetiştirdiğimiz sebzeler, meyveleri güvenle tüketebiliyoruz. Ancak tabii ki bu sebze bahçesi tamamen hobi amaçlı, üretici değilim, sadece belli bir dönem ihtiyacımızı karşılasa da yine de sebze ve meyvelerimi satın almak zorundayım. Ve bu konuda da oldukça hassa davrandığımı itiraf etmeliyim. Hele ki konu çocuklar ve onların sağlıklı beslenmesi olunca bu konu benim için oldukça önemli bir yer teşkil ediyor.
Ancak maalesef hepimiz özellikle son yıllarda hızlı tüketime bağlı olarak artan hızlı üretim yüzünden ne yiyeceğimizi ne içeceğimizi şaşırmış durumdayız. Her gün bu besinlerle ilgili yeni bir iddia atılıyor, onlarca yazı yazılıyor,
televizyonlarda seyrediyoruz ve neye inanacağımızı şaşırıyoruz. Özellikle benim gibi çocuğu olan annelerin bu durumdan iki kat fazla endişe duymaları kaçınılmaz.

Sofralarımıza gelen yiyeceklerin, soframıza gelene kadar hangi aşamalardan geçtiğini bir düşünelim. Önce ekim, daha sonra yetiştirme; ki bu aşamada işin içine gübreleme, ilaçlama gibi yöntemler giriyor; daha sonra toplama, toptancıya satış,marketlere, manavlara gidiş ve son olarak da sofralarımıza... 

Maalesef günümüzde ürünlerin ömürlerini uzatmak, mevsim dışı yetiştirebilmek ve hızlı üretim adına sağlığımızı tehdit edebilecek farklı yöntemler kullanılmakta. Ben kendi adıma söyleyebilirim ki ürünlerimi mümkün olduğunca güvendiğim tedarikçilerden satın almaya çalışıyorum. Şu an hemen her semtte organik ürünler satan marketler açıldı, ya da büyük market, hipermarketlerde organik sebze-meyve reyonları mevcut. Peki bunlar ne kadar organik, ne kadar değil? Bir ürünün organik etiketi altında raflarda yer alabilmesi için Tarım ve Köy işleri Bakanlığı tarafından belirlenmiş şartların yerine getirilmesi, bunların yetkili kuruluşlarca kontrol edilmesi ve uygunluğu neticesinde sertifika verilmesi gerekmektedir.  
Organik ürün etiketli ürünleri tüketmek tabii ki güzel ancak üretimindeki yüksek maliyet tabii ki satış fiyatlarına da yansımakta. Bu da tabii ki her zaman bütçemize uygun olamayabiliyor. 
Peki ne yapabiliriz, mümkün olduğunca her sebze ve meyveyi mesiminde tüketmeliyiz, evde yapabileceğimiz gıda maddelerini reçeller, turşular, makarna, ekmek,yoğurt , konserveler dışarıdan satın almayıp mümkün olduğunca kendimiz yapmaya çalışmalıyız.Bu tariflere zaman zaman sitemde yer vereceğim.
Bunun dışında semt pazarlarında satılan sebze-meyveler bana göre marketlerde satılanlardan daha taze ve eminim her semtte haftanın bir günü pazar kuruluyor. Bunu da alışkanlık haline getirirseniz benim gibi inanın bir daha başka hiç bir yerden meyve-sebze yiyemezsiniz. 

Sizlerle bahçemde yetiştirdiğim sebze ve meyvelerin bir kaç fotoğrafını paylaşmak istedim. Bunları yetiştirecek bahçeniz yoksa yetiştirmek isteyin yeter. Evinizin balkonunda saksılarda biber, domates, taze baharatlarınızı rahatlıkla yetiştirebilirsiniz. Bunlarla ilgili yazımı sizlerle daha sonra paylaşacağım.

Unutmayın gelecek sağlıklı nesiller bizlerin elinde !!!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder